Abdullah BOZDAĞ

 

 

Şehit Düştüğü Tarih: 12 Nisan 2001

 

Şehit Düştüğü Yer: İzmir Yeşilyurt Atatürk Eğitim Hastanesi

 

Doğduğu Tarih: 25 Şubat 1975

 

Doğduğu Yer: Adana

 

 

Ölüm orucunun 175. gününde şehit düştü.

 

Abdullah BOZDAĞ, 25 Şubat 1975’de Adana’da doğdu. Aslen Mardin Kızıltepe’li Kürt’dür. İlk ve ortaokulu Adana’da okudu. Daha sonra pastanelerde çalışmaya başladı.

Devrimci Hareketle 92 yılı ortalarında tanıştı. Adana’da demokratik kurumlarda çalıştı. Sonraki yıllarda Adana, İstanbul’da değişik alanlarda görev aldı ve 96 yılında Ege Bölge sorumlusu olarak devrimci mücadelesini sürdürdü.

Biri 93 diğeri 96 yıllarında olmak üzere iki kez tutsak düştü. İlk tutsaklığını Malatya hapishanesinde geçirip 2 yıl sonra tahliye olduktan sonra mücadeleye devam eden Abdullah, ikinci tutsaklığını Ege bölge sorumluluğu yaptığı günlerde 96 yılında yaşadı. Tutuklanıp Bergama hapishanesine gönderildi.

Her iki tutsaklık sürecinde de hapishane direnişleri içinde yer aldı.

“Devrimci Haraket benim için; benim halkımın, vatanımın ve tüm insanlığın tek özgürlük ve kurtuluş umududur. İdeolojisiyle, çizgisiyle, pratiğiyle ve en önemli değerlerimiz olan şehitleriyle ve önderliğiyle bunu tüm dünyaya göstermiştir, kanıtlamıştır. Hareket benim ailem, varlık koşulum ve her şeyimdir.” sözleriyle devrime ve harakete bağlılığını dile getiren Abdullah Bozdağ Buca hapishanesi'nde ölüm orucu ekibi içinde yer aldı.

Katliam saldırısı, zorla müdahale baskısı, işkenceler onu direnişinden vazgeçiremedi. 12 Nisan günü İzmir’de, ölüm orucunun 175. Gününde, direnişinin ilerleyen günlerinde kaldırıldığı Yeşilyurt Atatürk Eğitim Hastanesi’nde şehitler kervanına katıldı.

 

***

 

Abdullah Bozdağ'ın Bir mektubundan:

 

“...Coşkumuza, moralimize diyecek yok, canavar gibiyiz... 123. güne geldik ama aylardır, mevsimlerdir kovaladığımız azraili daha bir türlü yakalayamadık. Nasılsın sorusuna hala “iyiyiz” demenin burukluğunu yaşıyoruz. Ama yine de içimiz rahat. İnatla kovalamaya devam ediyoruz ve nasılsa şu veya bugün yakalayacağız azraili. Ve o gün bizim en mutlu günümüz olacak. En mutlu gün... Bantlarımızı kuşandıktan sonar S. la gün belirliyorduk kendimize. S. 17 Aralık’ı düşünse de bunun erken bir tarih olduğunu bildiğimiz için 28 aralık (tutuklandığımız gün) üzerine anlaştık. Tabii o zamandan ne bilelim dünyanın en uzun maratonuna koşacağımızı. Mektup elinize ulaşana kadar İspanya’nın rekorunu da kırmış olacağız. ... İçinde bir parçamızı bıraktığımız her şeyi öyle çok özledik ve özlem büyütmeye devam ediyoruz. Ancak biliyorum zaferi yaşayanlar bu ayrılığın acısını misliyle çıkaracaklar. ...O ilk mektupta neler yazdıkların halen aklımda. Bir yanlışı tekrar düzelteyim istersen; Ben Arap değil, Kürt milliyetindenim. Doğma büyüme Adanalı olduğum ve yıllarca Araplarla iç içe yaşadığım için şivemden falan benim Arap olduğum sonucunu çıkarman gayet doğal geldi bana. Ama sonuçta özgeçmişim yayınlandığında şaşırmayasın diye bu ayrıntıyı belirtmiş olmak istedim...

... Hepinizi çok seviyorum. Hoşçakalın

Sevgilerimle

Abdullah Bozdağ

(26 Şubat 2001 tarihli mektubundan)

 

***

 

Abdullah Bozdağ'ın sözlerinden:

 

En büyük isteğim ölüm orucu direnişçilerimizin ilk şehidi olabilmektir...

İlginç Özkeskin yoldaşımı örnek alıyorum kendime. Şehitliğime kadar ayakta kalacağım her an, zaferlere emin adımlarla giden direnişimizin halk kitleleri üzerinde yarattığı etkinin sevincini de yaşamış olacağım. Daha şimdiden bu sevinci ve mutluluğu yaşıyorum. Hele önümüzdeki günleri düşündükçe coşkum daha da artıyor. Şehitliklerimiz tasfiyeciliği boşa çıkaracak, daha düne kadar bize karşı olan kesimler başta olmak üzere tüm halkımı derinden sarsacaktır. Şehit düşeceğim ama zaferin coşkusunu da hissedeceğim. En büyük arzum son nefesimde yüzümde bir gülüş olmasıdır, tıpkı İDİL gibi...

Ben şehit düştükten sonra, yoldaşlarımın beni gerektiği şekilde uğurlayacağına inanıyorum.

(Ölüm Orucu Gönüllüleriyle Şehitlikleri Üzerine Yapılan röportajlardan alınan bu sözler, Vatan Dergisinin 18 Aralık 2000 tarihli 69. sayısında yayınlanmıştır.)

 

***

 

Abdullah Bozdağ'ın şiirlerinden:

 

YAŞATMAK İÇİN

 

Bir tebessüm kondu yanaklarına

Gülümsedi

Aydınlık günler doldu içine

Rahattı, huzurluydu

Ve öylesine uzandı ölüme

Yaşam cıvıl cıvılken

Neşe, hayat doluyken

Uzanmak varken çimlerin yeşiline

Dolaşmak varken kırları, bayırları

Ve sevmek, sevilmek dururken

Ölüme vurulur mu?

Canlı bir hayat varken yaşamda

Dingin bir sesizlik var ölümde

Yaşamak isterken coşku dolu

Ölüme de vurulur gülüm,

Çünkü biz yaşatmak için doğuyor

Yaşatmak için ölüyoruz.

 

Abdullah BOZDAĞ

Ağustos 2000

 

***

 

Abdullah Bozdağ'ın direniş içinde yazdığı bir

mektubundan:

123. güne geldik ama aylardır, mevsimlerdir kovaladığımız Azraili daha bir türlü yakalayamadık. Nasılsın sorusuna hala “iyiyiz” demenin burukluğunu yaşıyoruz. Ama yine de içimiz rahat. İnatla kovalamaya devam ediyoruz ve nasılsa şu veya bugün yakalayacağız azraili ve o gün bizim en mutlu günümüz olacak.

En mutlu gün... Biliyor musun, o günü düne denk getirmeyi ne kadar çok istiyordum. Nedenini anlatmadan, ...'la Buca’da yaptığımız bir sohbeti anlatayım. Bantlarımızı kuşandıktan sonra ...’la gün belirliyorduk kendimize. 28 Aralık (tutuklandığımız gün) üzerine anlaştık. Tabii o zamandan ne bilelim dünyanın en uzun maratonunu koşacağımızı. Mektup elinize ulaşana kadar İspanya’nın rekorunu da kırmış olacağız!

Dün, yani 25 Şubat benim doğum günümdü. Kevser buranın fiziki yapısını anlatmıştır. Aynı koridor üzerinde 4 ayrı odada kalıyoruz ve ancak geliş geçişlerde görüyoruz birbirimizi. Arkadaşlar benim için bir sürpriz hazırlamışlar. Gün olağan seyrinde devam ederken çiçekler, hediyeler ve kutlama mesajları geldi. Birbirimize olan sevgimizi, bağlılığımızı, duygularımızı ve o an duyduğum heyecanı anlatmama gerek yok sanırım.

...

Bir yanlışı tekrar düzelteyim istersen, ben Arap değil Kürt milliyetindenim. Doğma büyüme Adanalı olduğum ve yıllarca Araplarla içiçe yaşadığım için şivemde falan benim Arap olduğum sonucunu çıkarman gayet doğal geldi bana. Ama sonuçta özgeçmişim yayınlandığında şaşırmayasın diye bu ayrıntıyı belirtmiş olmak istedim.

...

Tüm arkadaşlara yürekten selamlarımı iletirsin. Hepinizi çok seviyorum. Hoşçakalın.

Sevgilerimle

Abdullah Bozdağ

26 Şubat 2001

 

 

Hakkında Daha Geniş Bilgi İçin...

 

2000-2007 Büyük Direnişi:

 

Yoldaşları, yakınları Abdullah Bozdağ’ı Anlatıyor:

 

Geri